Hatimoğulları: Barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var

DEM Parti, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda ‘Özgürlük için Ekmek Adalet ve Barış’ mitingi düzenledi. Mitinge DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ve çok sayıda partili katıldı.

Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Ekmek için, özgürlük için, adalet için, barış için, on yıllardır mücadelemiz bunun için devam ediyor. Bu mücadelede şehit düşen bütün yol arkadaşlarımızı, bu mücadelede yitirdiğimiz bütün canlarımızı burada bir kez daha saygıyla, minnetle anıyorum. Bu mücadelede gözaltına alınan, tutuklanan, yıllardır hapishanelerde tutulan, siyasi rehine olarak tutulan bütün yoldaşlarımıza buradan alkışlarımızla gönderelim” diye konuştu.

“İŞÇİ SINIFINI TÜRK-KÜRT DİYE AYIRMIYORLAR”

Ekonomiden bahseden Hatimoğulları, “Ülke ağır bir ekonomik krizden geçiyor, açlık ve yoksulluk dizboyu. Bugün en yoksul kentlerden biri İstanbul‘dur. İstanbul’un varoşlarıdır. En pahalı kentlerden biri İstanbul’dur. Ev kirası, sebzenin, meyvenin en pahalı olduğu yerlerden birisi İstanbul‘dur ve biz özellikle işçi kardeşlerime, emekçilerime, emeklerime, geçinemeyen, açlıkla yüz yüze kalmış bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bakın tekstil atölyelerinde güvencesiz, merdivenaltı çalıştığınız zaman, asgari ücret aldığınız zaman ya da asgari ücretin de altında bir ücretle çalıştığınız zaman orada işçi sınıfı içinde bir ayrımcılık yoktur. İşçi sınıfını Türk, Kürt diye ayırmıyorlar” dedi.

“BARIŞA HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”

Konuşmasında Öcalan ile yapılan görüşmeden de bahseden Hatimoğulları, “Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık durumu oldukça iyi ve sizlere selamlarını getirdim. Selamlarını iletiyorum size. Sayın Öcalan’ın siz değerli halkımıza verdiği mesajda, ‘Türkiye’yi demokratikleştirdikçe, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemle çözülecektir’ demiştir. Barışın toplumsallaşması için sadece iktidar, sadece DEM parti değil, Türkiye’deki bütün siyasi partiler, bütün muhalefet partileri, bütün kurumlar, bütün toplumsal dinamikler mutlaka ve mutlaka bu sürecin bir parçası olmalıdır, yürütücüsü olmalıdır ki kalıcı bir barışı hep beraber sağlayabilelim. Kanın her yerde aktığı bir dönemde barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bizler bir ellerinde sopa, bir ellerinde havuçla barışın olamayacağını buradan haykırmak istiyoruz. Barış istiyorsanız, biz çok istiyoruz DEM parti olarak. Kürt halkı barışı istiyor, DEM barışı istiyor, Türkiye’nin bütün demokrasi güçleri barışı istiyor. Ama bir yandan barış diyeceksiniz sonra, kayyum atacaksınız. Bir yandan barış diyeceksiniz ama şu arkada gördüğünüz barikatları barışın mitinginin içinde kuracaksınız” ifadelerini kullandı.